27 Şubat 2012 Pazartesi

29 Şubat'ta Doğan 29 Bin Şanssız

29 Şubatta doğmak bir şanssızlık mı ? Bilmiyorum. 
Bir araştırma yapılmış ve şu anda Türkkiye 29 Şubat'ta doğan 29 Bin kişi olduğu belirlenmiş. 40 Yaşındayım ve bu güne kadar 29 Şubat'ta doğmuş tek bir kişi tanıdım. Oda ilk okul arkadaşlarımdan biriydi. Onun doğum gününü hep 28 Şubat'ta kutlardık. Bir de 28 Şubat hep hafta sonuna denk geliri ve bazen unutulur kaynar giderdi arkadaşımın doğum günü :)

29 Şubat'ta doğanlardan konuşurken ünlülerden de konuşmak gerekir diye düşünüyorum. 
İşte 29 Şubat!ta doğan ünlülerimiz 
Nejat İşler
Erol Büyükburç

Birde Facebook a bakmak lazım :) Acaba orda kaç 29 Şubat doğumlu var. Onun için yarın Facebook hesabımı daha sıkı takip edeceğim. Bakalım birilerini yakalayabilecekmiyim. 

29 Şubat nasıl oluyor da dört yılda bir geliyor birde ona bakalım. 
BİR yıl (örneğin 1956) eğer dörde bölünüyorsa o yıl şubat 29 çeker. Ama bu bölünen yıl aynı zamanda 100’e de bölünüyorsa o zaman şubat 29 çekmez. Ancak bu 100’e bölünen yıl, 400’e de bölünüyorsa şubat 29 çeker. Örneğin 2000 yılı. Hem 100’e hem de 400’e bölünür. 29 Şubat, 28 yılda bir pazar gününe denk gelir ve bu pazar da şubat ayının 5’inci pazarı olur. 29 Şubat’ta doğanlar, doğum günlerini ancak dört yılda bir doğru zamanda kutlayabilir.  Bu da ilginç bir durum.


24 Şubat 2012 Cuma

Rumeli Hisarı'nda Büyüleyen Fantastik Gösteri!

Daha önce Galata Kulesi'nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8x4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı'nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8x4'ün yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8x4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip... Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı'nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum.

8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Bilgisayara Bakma Sendromu. En Uygun Ekran Rengi.

 

Yanda gördüğünüz şekilde bilgisayar ekranında göz sağlığınız için en uygun yazı ve fondlar görülmekte.

Ekranın görüntü kalitesi, ışıklandırma ve yansımanın gözlerimiz üzerindeki olumsuz etkileri

Bilgisayarın ekrandaki görüntüleri ne kadar iyi gösterdiği 3 şeye bağlıdır: Tazelenme (“refresh”), çözünürlük ve nokta yüksekliği (“dot pitch”). İdeal tazelenme hızı 70 Hz ve üstüdür. Çözünürlük ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Nokta yüksekliğinin 0.28 mm veya altında olması tercih edilir.
Windows’da tazelenme hızı ve çözünürlüğü, Ekran Özellikleri’nde “ayarlar” kısmından değiştirebilirsiniz. Eğer farklı bir işletim sistemi kullanıyorsanız, yardım menüsüne veya monitörünüzün kullanım kılavuzuna başvurun. Nokta yüksekliği ise sabittir, ayarlanamaz.


Yaklaşık 20-25 yıl önce bilgisayarların gelişimi iş yerlerinde bir devrim yarattı. Daha önce ofis işleri daktilo, dosyalama, okuma ve yazma gibi aktiviteler içeriyordu. Bu aktivitelerin her biri kısmen farklı vücut ve bakış pozisyonu gerektirir, bu da aktiviteler arası doğal bir ara verme yaratırdı. Bilgisayarlar bu işlemlerin hepsini bir araya topladı, bunları ekran karşısından kıpırdamadan yapılır hale getirerek kalite, üretim ve etkinliği artırdı. İş dışında da internet, vb amaçlı bilgisayar kullanımımız arttı. Bunun sonucunda 21. yüzyıl bir salgınla karşı karşıya kaldı: “Bilgisayara bakma sendromu”. Bilgisayar kullanıcıları olarak bu sendromun bir veya birkaç bulgusundan pek çoğumuz şikayetçiyizdir: Gözlerde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme, çift görme. Bu sendromun gözlerle ilgili olmayan diğer belirtileri ise baş-boyun-omuz ve sırt ağrıları.

Bilgisayara bakma sendromunun en önemli nedeni göz kuruması:
Bilgisayarla çalışma sonrasında gözlerde kuruluk ve buna bağlı yanma ile ağırlık hissi olur. Bilgisayar kullanıcısında, göz yüzeyindeki kuruluğu telafi etmek üzere refleks bir göz yaşarması da meydana gelebilir. Göz yüzeyinde kuru noktalar oluşmasının temel sebebi ekran karşısında göz kırpma hızımızın düşmesidir. Bunun yanısıra şu risk faktörleri de ekran karşısında gözlerimizin kurumasında rol oynar:


  • Ofis ortamı: Klimalar, kağıt tozu, lazer ve fotokopi tonerleri; ortamda kuruluk ve gözün korneasını (en öndeki saydam tabaka) rahatsız eden kimyasal dengesizlik yaratır.
  • Göz yüzeyindeki buharlaşma alanının artması: Kağıttan bir yazı okurken genellikle aşağı doğru bakarız. Göz kapaklarımız, göz yüzeyinin önemli bir bölümünü kapar ve göz yaşının buharlaşmasını engeller. Ekrandan bir yazı okurken ise genellikle ileri doğru bakarız. Bu da göz kapakları arasındaki aralığı genişletir. Böylece gözyaşı daha geniş bir alandan buharlaşır.
  • Cinsiyet: Kadınlarda göz kuruması şikayeti erkeklerden daha fazladır.
  • Yaşlanma: Yaşlandıkça gözyaşı üretimimiz azalır.
  • Kimi römatolojik hastalıklar
  • Kontakt lens kullanımı: Lens, kurudukça, göz kırpma sırasında üst göz kapağına yapışır ve rahatsız edici bir sürtünme hissi yaratır.
  • Kirpik diplerinde “blefarit” ismini verdiğimiz kepeklenme, kızarma
  • Göz kapaklarının iç kısmına makyaj malzemesi sürülmesi


15 Şubat 2012 Çarşamba

Aşk Bağımlısını Normal Aşıktan Ayıran Fark

 Ben Yokum, Sevdiğim Var
Aşk Bağımlısını Normal Aşıktan Ayıran Fark


Normal aşkın ötesine geçen aşk bağımlıları, aşık olduğu kişiye odaklandığı için bir süre sonra iş yapamaz hale geliyor. Sosyal çevresiyle de uyumsuzluk yaşayan aşk bağımlıları, bağımlılık nedeniyle kendi benliğini, kişiliğini yok sayıyor. Bu durum onları; hoşlanan, seven ve normal aşkı yaşayan kişilerden ayıran temel özellikleri olarak ortaya çıkıyor.

Aşkla patolojik aşk her an için birbirinin içine girebilir. Ancak aşk bağımlılığında tek kişilik bir ilişki vardır. Kişi kendisini yok farz eder, sadece karşısındaki kişi vardır. Normal aşktan farkı, bağımlılık nedeniyle kişinin günlük yaşamın bozulması, sorumlulukların yerine getirilememesi, işten ayrılma, intihar girişimi gibi yaklaşımlarda bulunmasıdır. Oysa, normalde sevmek çok daha farklı bir durum. Birini sevdiğiniz zaman ilişkide hem siz, hem sevdiğiniz vardır.

Fakirse platonik, zenginse patolojik aşk oluyor Aşk bağımlılığında bulunulan toplumsal yapıya göre farklı tutumlar ortaya çıkıyor. Kişinin düşük sosyo ekonomik düzeyde olması aşkının da platonik düzeyde kalmasına yol açıyor. Yüksek sosyo ekonomik konumda ise aşka, daha derin anlamlar yüklenebiliyor. Aşk bağımlılığının bir neden değil bir sonuç : Aşk bağımlılığının altında başka sorunlar yatıyor. Kişi ağır depresyon yaşayabiliyor, ayrılık kaygısı yaşayan, bağlanma sorunları olan kişilerde çok görülüyor. Kaygı bozuklukları, yalnız kalamama, adlandırılamayan sürekli huzursuzluklar, başka noktalar da çıkabiliyor.

Aşk bağımlısı sevdiğinin yüzünü bile hatırlayamıyor Birçok aşk bağımlısı,  ‘bağımlı olduğunuz kişinin yüzünü hatırlayın’ dediğimizde hiç hatırlayamaz, bazıları da hatırlamakta zorluk çeker. Ama günlük yaşamına baktığınızda onsuz duramıyordur, sürekli düşünüp uyuyamıyordur. Oysa karşısındakini aşırı değer vererek yüceltmesinin nedeni kendisidir… Olmasını istediğimiz birçok özelliği karşımızdakine veriyoruz. Bu narsistik bir durum. ‘Ben karşımdakini kendim için yaratırım, aslında ben varım’ diyoruz.

10 Şubat 2012 Cuma

Son Derece Cazip Mac Kampanyasında Son Hafta...

Eğer bir Mac satın alma hedefiniz varsa şimdi tam zamanı… Şu günlerde yetkili Apple mağazalarının yapmış olduğu önemli bir kampanya var. Bu kampanya, aslında mağaza mağaza dolaşmayı sevmeyen beni bile harekete geçirdi.

Eğer ki hem evinize bir iMac, hem de kendinize bir iPad2 almak istiyor fakat bütçeniz nedeniyle bunu gerçekleştiremiyorsanız bu kampanya tam size göre. 15 Şubat’a kadar süren Mac kampanyası sayesinde bilgisayar için ayırdığınız para ile hem istediğiniz özelliklerde bir iMac, hem de fiyat avantajı nedeniyle artan bütçeniz sayesinde ne zamandır almak istediğiniz iPad 2’yi satın alabilirsiniz.

Ayrıca 14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgiliniz için bir sürpriz yapma planınız varsa yine bu kampanya tam size göre…

Bu nedenle kampanya hakkında bazı ayrıntıları sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü 15 Şubat’a kadar geçerli olan kampanyada iMac, MacBook Pro ve MacBook Air için 563 TL’ye varan cazip fiyat indirimleri söz konusu…

Örneğin, hafifliği ve şıklığı ile kadınlar için en güzel bilgisayar olduğunu düşündüğüm Ultrabook’un yaratıcısı MacBook Air’ı bu kampanyada KDV dahil 2 bin 762 TL yerine 2 bin 490 TL’ya satın almanız mümkün.. MacBook Air’de 272 TL olan fiyat avantajı, ürünler arasındaki fiyat farkına bağlı olarak MacBook Pro’da 390 TL’yi, kampanyanın en cazip ürünü iMac’de ise 963 TL’yi buluyor. Son yıllarda Apple ana distribütorü Bilkom’un Mac ve iPad ürünlerini çok iyi rakamlara çektiğini biliyorum. Ama mağazaların bu çalışması, Mac aşkımı daha da kabartıyor.

Unutmayın bu özel ürünler için kampanya 15 Şubat 2012 tarihine kadar ve yetkili Apple mağazalarında geçerli.

http://www.bilkom.com.tr/tr/yetkili-saticilar/apple/apple-magazalari/

Bir bumads advertorial içeriğidir.



Bir bumads advertorial içeriğidir.

1.000.000 "İyi" İnternet Kullanıcısı Aranıyor!

Son günlerde İstanbul, Ankara ve İzmir'de billboardlarda sıkça görmeye başladığımız bir slogan var: "1.000.000 "iyi" internet kullanıcısı aranıyor!"

Altına da şöyle bir not düşülmüş: "Adayların ekranlarından 1 satır verecek kadar "iyi" olmaları yeterlidir."

Aslında bu son derece yenilikçi bir sosyal projeleri destekleme yöntemi. www.ekledestekle.com adresinden bilgisayarınıza bir program indiriyorsunuz. Bu program araç çubuğunuza bir "satır" gibi yerleşiyor. Bu satırda görüntülenecek reklamlardan yaratılan kaynakla, projede yer alan sivil toplum kuruluşlarına destek veriyorsunuz. Böylece hem cebinizden 5 kuruş harcamadan sosyal projelere destek vermiş, hem de internette geçen zamanınızı "iyi" şeylere harcamış oluyorsunuz.

Kullanıcı sayısı ne kadar artar ve mecra reklamverenler için ne kadar cazip hale gelirse, o kadar çok sivil toplum kuruluşu ve sosyal projenin desteklenmesi mümkün olacak. Dolayısıyla her şey aslında sizlerin, yani internet kullanıcılarının elinde.

Projeye katılmak çok kolay. www.ekledestekle.com adresine girip, "İndir, Ekle" butonuna basıyor ve basit bir programı indirip, kullanıcı kaydınızı oluşturuyorsunuz. Kaydınızı oluştururken de hangi projeyi / projeleri desteklemek istediğinizi seçiyorsunuz.

Tüm vereceğiniz 3-5 dakika vaktiniz ve sonrasında da ekranınızda sizi rahatsız etmeyecek kadar küçük bir alan…

Bakalım Türkiye’de kaç tane "iyi" internet kullanıcısı var…

 Bir bumads advertorial içeriğidir

Bir bumads advertorial içeriğidir.

G-String' de Tehlike

 Kadın iç çamaşırlarında inanılmaz çeşitlilik ve seçenekler vardır. Ancak çamaşırların kadın sağlığını etkilediği az bilinen bir gerçektir. Temiz kalmak başta mantar enfeksiyonları olmak üzere tüm enfeksiyonların önlenmesi için önemlidir. Kadınların %75’i yılda bir kez ve daha fazla enfeksiyon kapmaktadır.
 
 
Bridget Jones Gibi İç Çamaşırı Giymeyin!
Çamaşırda iki önemli faktör vardır: Kumaş ve stil. Sentetik kumaşlar ve sıkı çamaşırlar enfeksiyon sıklığını artırmaktadır. Bölgenin havalanmasını bozarak enfeksiyonların en sevdiği üç koşulu bir araya getirmektedir: nem, ısı ve karanlık. En ideal kumaş pamuklu olandır.
Günümüzde çok sık tercih edilen G-string çamaşırlar genital bölgede tahriş yaparak enfeksiyonlara açık hale getirebilirler. Bu konuda zaten hassas olan kadınların tercih etmemesi gereken bir çamaşır türüdür. Özellikle spor ve hareket sırasında daha fazla irritasyon yaparak enfeksiyonları ciddileştirebilirler. Öte yandan “Bridget Jones” tipi büyük çamaşırlar da doğru seçim değildir. Elastik olması için dokusuna eklenen sentetik maddeler hava almayı engeller ve nem fazlalığına neden olur. Ayrıca bu türden sıkı çamaşırlar mide ve diafram hareketlerini bozarak çok daha ciddi sorunlara da yol açabilmektedir. Adet günleri dışında uyku sırasında çamaşır giyilmemesi yeterli havalanmayı sağlayacaktır. Evde, bol etekler veya şalvar tipi rahat bir alt giyim ile çamaşır giymeden geçen saatler de genital bölgenin nem ayarlamasına yardımcı olur.

Mutlaka Yıkanmalı!
Kimyasal tahrişe çok yatkın olan bu bölgenin hijyeni için çamaşırların yeni alındığında yıkanmadan giyilmemesi gerekir. Yıkama için de güçlü deterjanlar yerine granül sabun tercih edilmesi doğru olacaktır.Genital bölge sprey ve parfümleri de kaçınılması gereken bu kimyasallara dahildir. Bir kadının genital bölgesini neyin tahriş ettiğine dikkat etmesi gereklidir. Gebelik sırasında çamaşır seçimi ve hijyen her zamankinden de daha önemlidir. Hormonal değişimler ve artmış vajinal salgılar genital bölgeyi daha da nemli yapmakta hastalıkları sıklaştırmaktadır.

Islak Mayo Enfeksiyonlara Davetiye Çıkarıyor
Mayo ve bikiniler elastik ve sentetik malzemeden yapılmak zorundadır. Bu nedenle sudan çıktıktan sonra ilk fırsatta kuru olanlarla değiştirilmeli, tekrar suya girilmeyecek ise mayo giyilmemelidir. Islak mayo ile uzun süre kalmak genital enfeksiyonlar için davet edici bir faktördür. Havuzlarda dezenfeksiyon amaçlı kimyasallar kullanılmaktadır; bunlar da tahriş edici olabilirler. Sudan çıkıldığında hem ıslak mayodan ve hem de kimyasallardan kurtulmak için hemen duş alınmalıdır. Duş sırasında genital bölge sadece duru su ile yıkanmalıdır. Mutlaka kurulanmalı ve nemi olabildiğince azaltılmalıdır. Mayo ve bikinileri iç çamaşırı gibi günlük kullanmak doğru değildir.